İNSAN VE ONURUNA SAYGI İÇİN

Hakkımızda

Gerekçe

İnsan haklarına saygı cenin hakları’ndan başlar. İnsan haklarının savunulması ‘insan’a ve ‘insan onuru’na saygının gereğidir.

 

İnsan hakları, çocuk ve yetişkin haklarına yönelik bütüncül bir felsefeyi içerir. İnsan hakları söylemi, nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizle ilgilidir.

Bugünkü dünyada, insan haklarının yaygın, bilinir, parlak bir kavram olmasına rağmen, içinden çıkılamaz bir sarmala dönüşmesi, yaşadığımız dünya sisteminin ‘insan’ın esenliğini merkeze almayan, benmerkezci, egemenlik ilişkileri sebebiyledir. Geçmişten bu yana hep ertelenen insan hakları, modern uygarlığın çok bileşenli, kritik ve sorunlu bir alanıdır.

 

İnsan hakları konusu, tek bir uygarlığın yaklaşımıyla sınırlanamayacağı gibi, çözüm de bir uygarlığın üstünlüğü anlayışına indirgenemez.

 

İnsan hakları, tüm insanlık tarihinin birikimi ve zenginliğidir. İnsan hakları sarmalının çözülmesi konusu, aile gelenekleri ve her türlü toplumsal farklılıklara rağmen, çağdaş uygarlığın ortak bir problemi olarak, bütün kültür ve medeniyetlerin güç ve imkânlarını ortaya koyacağı, niyet ve emekle üzerinde titreyeceği ortak bir anlayışla çözüme kavuşabilir.

 

İnsan haklarının yorumlanmasında, kültür ve medeniyet değerleri yanında, dil, inanç, ahlâk, adalet/ hukuk, iyilik, doğruluk, güzellik/ estetik gibi temel değerler de dokunulmaz haklardır. Farklılık ve çeşitliliklerin tartışılması ‘toplumlara saygı’ gereği söz konusu olamaz. Farklı medeniyetlerin olması, dünya tarihinin birliğine engel değildir. İnsanlığın ‘aynı dünyada insanca yaşayabilmesi’, her kültür ve medeniyet çevresinin İnsan hakları sorunlarının çözülmesine katkıda bulunması ile mümkün olabilir.

 

Her çocuk sorunu bir aile-yetişkin sorunu olduğu kadar bütün bileşenleriyle aynı zamanda toplum-devlet ve dünya sorunudur. Çocuk yetişkin ayrımı gözetmeksizin, Çocuk/İnsan Hakları alanı sorun tanımlayıcı boyuttan insan odaklı çözüme yönelmedikçe, İnsan hakları yaklaşımı günümüzde olduğu gibi, söylem sınırında kalacaktır.

 

İnsanlık tarihinden günümüze ulaşan ve bugünkü dünya sisteminden kaynaklanan sorunların çözümüne yönelmenin ön şartı çocuk ve yetişkin ayrımı gözetmeksizin ‘insan’dan yana taraf olmaktır. Çağlar boyunca ‘insan’ı asıl öldüren ise tarafsız ‘sessizlik’tir.

 

Gücün mutlak hukukuna dayalı bugünkü küresel sistemin sömürgeci tutumunun sürmesi ve Birleşmiş Milletler Örgütü’nün işlevsizleşmesi, insanlık için yeni örgütlenmeleri de zorunlu kılmaktadır. Dünyanın karşı karşıya geldiği hak ihlalleri karşısında, insan hakları hukuku temelinde yeni bir dil ve yeni bir söylem açığı ortaya çıkmış bulunmaktadır. İnsanlık medeniyetinin birikimi olan Evrensel İnsan Hakları Grameri ve insan hakları hukuku esas alınarak, hukuk devleti ve katılımcı demokrasi süreçleri harekete geçirilmedikçe insanlığın içinde bulunduğu hak ve özgürlük ihlalleri önlenemeyecektir.

 

İnsan olmanın en asli vasfı, ‘insan’ı savunmak ve insanlığın esenliği için dünyayı çok yönlü güzelleştirmektir. İnsanlığın iyiliğe doğru yolculuğa çıkabilmesi ancak ‘insan’ın savunulması ve umudun barış ve esenliğin anahtarı duruma getirilmesiyle gerçekleşebilir.

 

Umut söylemi çaresizlik olmadığı gibi, insanlık krizi büyüdüğü için umut da büyümüştür. İnsanlık Savunma Hattı’nın iyilik elçileri, insanların kalplerini yakınlaştıracak ortamı hazırladıkça, temel hak ve özgürlüklerin, adalet ve dayanışmanın, sevgi ve kardeşliğin, umut ve barışın çiçeklenmesi ile insanlık yeni bir aşamanın eşiğine kavuşabilecektir.

 

Amaç

İnsanlık Savunma Hattı’nın öncelikli amacı hiçbir ön koşul ileri sürmeden çocuk/yetişkin ayrımı gözetmeksizin ‘insan’ı ve ‘insan onuru’nu savunmaktır.

 

Temel İlkeler

  1. Hiçbir ön koşul ileri sürmeden ‘insan’dan yana taraf olmayı kabul eder.
  2. İnsanlık Savunma Hattı’nın doğal üyesi olmak için yeter şart insan onuruna saygılı olmaktır.
  3. Temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılan ve hak ihlaline maruz kalan her insan için; dil, ırk, cinsiyet, inanç, sosyal ve ekonomik statü, kültür, medeniyet ve coğrafya farkı  gözetmeksizin, adalet temelinde çalışmalar yapar.
  4. Hak ihlalleri karşısında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve bütün uluslararası İnsan Hakları hukuku belgeleri hak savunuculuğu yolculuğunda pusula kabul edilir.
  5. İnsanlık Savunma Hattı amaç ve temel ilkelerine uygun olmak kaydıyla gönüllü destek vermek isteyen herkese açıktır.

 

Faaliyet Alanları

İnsanlık Savunma Hattı;

  • İnsan hakları sözcülüğü ve savunuculuğu
  • Dünyada kitlesel hak ihlaline maruz kalanların seslerinin duyurulması
  • Hak ihlallerine karşı tavır belirleme
  • Raporlama çalışmaları
  • Arabuluculuk çalışmaları

 

gibi faaliyetleri gerçekleştirir.

 

Sözcülük

İnsanlık Savunma Hattı’nın gerçekleştireceği çalışmalar, ülkelerin insan hakları savunuculuğu yapan gönüllü temsilcileri tarafından yürütülür.

 

İnsanlık Savunma Hattı Önerisi

İnsanlık Savunma Hattı ana fikri Çocuk Vakfı (www.cocukvakfi.org.tr) tarafından 2019 yılında önerilmiş; sekreteryasını Çocuk Vakfı’nın üstlendiği web sitesi ve sosyal medya üzerinden insan hakları ödevi yapan bir insan hakları hareketi’dir.